5 Eylül 2013 Perşembe

3. Köprü

Demirciköy ve Uskumruköy ormanlarının rant uğruna çöle dönüştürülmüş halini ömrüm boyunca unutmayacağım. Çok içim acıdı, çok ağrıma gitti.

17 Ağustos 2013 günü Demirciköyde gördüklerimiz. Açtıkları "kötülük yolu"
http://instagram.com/p/dHN3m6EeP6/#

Dehşet bir foto, İstanbul'un mezarını kazıyorlar!
https://twitter.com/suyorumcusu/status/241444519311187969

Ormanların sesi ol!
https://www.youtube.com/watch?v=hgQmI3DTjoI
https://www.youtube.com/watch?v=7EWXwwo9ZU8

1- DEMİRCİKÖY ÇÖLÜ

3.köprüye direnmek, doğa katliamına tanık olmak ve fotoğraflarımızla protesto etmek, ormandan geriye neler kaldığını ve köprü tahribatını belgelemek,gelecek kuşaklara aktarmak ve geleceğimize sahip çıkmak için Zekeriyaköy forumunun çağrısıyla, foto safari etkinliği ile 17 Ağustos Cumartesi günü Kuzey Ormanlarındaydık. 




Zekariyaköy Forumuna, katılımcılara ve Sarıyer Belediyesi'ne foruma ve etkinliğe verdiği destek için sonsuz teşekkürler.

Saat 11 gibi Hacıosman metrodan kalkan otobüs ile Zekeriyaköy forum alanına geldik ve kaydımızı yaptırdık, ardından köprü hakkında harita üzerinden küçük bir sunum yapıldı. Saat birde toplandık, bize bilgilendirme yapıldı ve Demirciköy, Uskumruköy olarak iki ayrı gruba ayrılarak otobüslerimize bindik. 

Daha önce bisikletlilerin yaptıkları eylemler, bisikletli sayısından daha fazla jandarma ve jandarma tomaları ile engellendiği için bizim de otobüslerimizin durdurulacağını düşünüyordum. Ancak otobüs engellenmediği gibi bölgede de jandarma ve toma yoktu. Demirciköyde, köprünün Garipçeye giden tarafına geldiğimizde ormana yangın yolundan girdik ve kesilen ağaçlardan geriye kalan odunlarla karşılaştık.











Engelleme buradan sonra karşımıza çıktı. 3 saat önce açık olan “yangın yolu”na, bizi engellemek/yıldırmak amaçlı toprak dökülmüş ve barikat yapılmıştı. Bizim yandan/üzerinden geçebileceğimizi hesap edemiyorlarsa bunu zaman zaman Gezi Parkı’nı kapatırken Taksim girişinin kapalıyken diğer girişlerinin açık olmasına benzetiyorum.






Barikatı aşıp köprü için açılan yola girdiğimizde, bölgeye gelen göçmen kuşlarla ilgili bir bilgilendirme dinledik. Bu konuşmanın içeriğine linklerdeki yazı ve videodan ulaşabilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=Dy8B2uVFAPA
http://t24.com.tr/yazi/goc-yollari-bir-hazinenin-yok-olusu/7140

Barikatı aştıktan sonra maruz kaldığımız manzara korkunçtu. Karşımıza koskoca bir çöl vardı. Ve bir tarafımız adeta yağmur ormanlarıyken bir tarafımız resmen Sahra Çölü’ydü.













Keşke sadece bir film afişi olsa...


Ağaç mı lan o! (Haberim yokmuş gibi çek panpa)

                                         

Hürriyet Gazetesi'nin dediği gibi... 'Yavuz'a kurban orman görüntüsü...

Kendi çölünde kaybolanların hikayesi...(Leyla ile Mecnun)



Bulunduğumuz nokta bir vadinin bir ucuydu. Buradan aşağı inip vadinin diğer ucuna,karşı tepeye çıkmaya karar verdik. Vadinin dibine indiğimizde karşımızda adeta koskoca bir duvar vardı.













Tomaya karşı duran kadına ithafen...















Sahra Çölü benzetmesini sadece manzarayı tarif etmek için yapmadım. Rüzgarın etkisiyle kalkan toz ve kum, bir çölde yürüyor hissi uyandırıyordu. Tepemizde terleten çok fena bir güneş vardı ve her tarafımız toz ve kum içindeydi. Kirlendik, yorulduk, susadık. Ve çölü asalarla asıp tepeye çıktık.



Herkes kendi çölünde...(Leyla ile Mecnun)




 
Arka plandaki evler Demirciköy'ün villaları...




















Tepeye çıktığımızda, orada bulunan iş makinelerinin yanındaki işçilerden birisinin telefonu çaldı ve müthiş bir ironi yaşandı. Ağaçları kesenlerden birinin telefon melodisi Mehter Marşıydı. İstanbulun nefesini kesen, yaşamını bitirecek olan 3. Köprü projesi ve İstanbulu fetheden, kanunnamesine “ormanlarımdan dal kesenin başını keserim” yazdıran Fatih Sultan Mehmet’in Osmanlı’sının Mehter marşı. İstanbula son nefesini aldıran köprü de onun torununun adını taşıyacak (Yavuz Sultan Selim) ve fethin yıldönümü 29 Mayısta temeli atıldı. Fatih Camisindeki ağaçları kesenlerden, gökdelenler ve Haliç Metro köprüsüyle İstanbul siluetini bozanlardan, Abdülhamit hayranıyken, bıraktığı en önemli eserlerden biri olan Haydarpaşa için planlar yapanlardan bu ironileri görünce şaşırmamak lazım aslında.

Padişahlardan söz açılmışken, Kanuni Sultan Süleyman döneminde su kaynakları kirlenecek diye kuzey ormanlarında yerleşime izin verilmemiş, ilk kez resmi önlemler alınmıştır.Detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz: 
http://tr.wikipedia.org/wiki/Belgrad_Orman%C4%B1#Ge.C3.A7mi.C5.9Fi


Tepeden indik ve geri döndük. Demirciköy’deki 2. Alana, köprü ve Kuzey Marmara otoyolunun Kilyos ve Trakya tarafına giden kısmına geçtik.







Koç Üniversitesi Kulesi...




Kilyos manzarası...








 
















Buradan da Uskumruköy’e hareket ettik. Buradaki tahribat da Demirciköy’den farksızdı.




















































Foto safari… Güzellik ve çirkinlik hiç bu kadar yakın olmamıştı, keyifli ve kederli bir gündü. Gerçekten o gün çirkin “bağzı” şeyler Sahra Çölü kadar kötü ama iyi “bağzı” şeyler yağmur ormanları kadar güzeldi. Beraber gittiğim arkadaşımla ve diğer insanlarla çok eğlenceli vakit geçirdik, bir orman kadar güzeller, bilgili ve birikimliler, duyarlılar.

Foto safariden sonra Zekeriyaköy forumuna geçtik. Orada yemekler hazırlanmıştı, enfes lezzetteki yemekleri yedikten sonra çektiğimiz fotoğrafları teslim ettik ve konser başladı. Zekeriyakoy forumunda konser, yemekler, çocuklar çok iyiydi, samimiyet, dayanışma, gençleri tevsik takdire şayandı. “Köpekler mutlu, çocuklar mutlu, insanlar mutlu, yemekler güzel, müzik güzel, kuşlar cıvıldıyor. Cennet mi burası?”



Biz fotosafarideyken onlar da bunu çizmiş...

Hayallerindeki İstanbul


Forumlar canlı müzikle daha bir güzel oluyor. Ve hala forumlara gitmemiş olanlar çok şey kaçırıyor. “Mahalle forumları önemli. Hem motivasyonu diri tutmak, hem de fikirleri derlemek için. Yılmayın, katılın, konuşun, katkı koyun. Velhasılı doğrudan demokrasinin bir parçası olun. Kaybedecek bir şeyiniz yok!” (@pishibis)

Eğlendik ama içim de kan ağladı. O gün yüzüm güldü ama içimde hep saklı bir üzüntü vardı gördüklerim karşısında. Mutlu olurken bile pişman oldum. Ağaçlara kıyanlara öfkeliydik.

“Yolsuzlukla mücadele ettiğim yıllar boyunca her türlü ahlaksızlığı gördüm... Bu kadar alçaklığı görmedim...” (@AykutErdogdu)

Demirciköy ve Uskumruköy ormanlarının rant uğruna çöle dönüştürülmüş halini ömrüm boyunca unutmayacağım. Çok içim acıdı, çok ağrıma gitti.

Türkiye'de bir çöl olması hayaldi, gerçek oldu: Demirciköy Çölü! Foto safari hakkında yazılan bir başka yazı için tıklayın: Gerçeğin çölüne hoş geldiniz! http://t24.com.tr/yazi/gercegin-colune-hos-geldiniz/7249


Cumhuriyet Gazetesi

Tempo dergisinin Eylül 2013 sayısını mutlaka edinin. .3.köprü,çamlıca camii,deniz doldurma,haliç metro,ali sami yen,3.havaalanı, fikirtepe kentsel dönüşümü havadan çekmişler. Özellikle 3.havaalanı arazisindeki ve 3.köprü inşaatındaki ağaç kıyımının ne kadar büyük olduğunu daha net görebilirsiniz tempo çekimlerinden.
Foto safariye dair daha fazla fotoğrafı Zekeriyaköy forumunun Facebook sayfasından bulabilirsiniz. Twitter ve instagramda hashtagler #fotosafari #ormandangeriyenekaldi #ormandangeriyenekaldı #3rantkoprusu #3.rantkoprusu #3.rantköprüsü #3rantköprüsü

Ayrıca http://www.koprufotograflari.com/ sitesini de takip etmenizi öneririm.

Foto safariden bir gün önce Twitter'da böyle bir afiş dolaşıyordu.


Ama tweetleriyle kaldılar... Kazlıçeşme paraları,ulaşımı olmayınca bu kadar. Güneş altında saatlerce çölde, vadide, tepede "3-5 ağaç" için yürümek, kuma toza maruz kalmak bunların cesaret edeceği, inanacağı dava değil. Leyla ile Mecnun'da Fuzuli'nin Mecnun'a dediği gibi "Çölde yürümek Mecnun işidir evlat. İstediğin neyse, bulacağın da odur."

2- YA GARİPÇE VE POYRAZKÖY?

Aynı şekilde Garipçe ve Poyrazköy’ün yemyeşil kıyıların rant uğruna çöle dönüştürülmüş halini de ömrüm boyunca unutmayacağım. Çok içim acıdı, çok ağrıma gitti.
Yolunuz Kireçburnu’ndan Sarıyer Merkeze kadar olan sahil yoluna ya da tepeden Boğazın Karadeniz girişini görebileceğiniz yerlere düşerse 3. köprünün ayaklarının olduğu Garipçe-Rumelikavağı ve Poyrazköy-Anadolukavağı kısımlarında denizden gökyüzüne dek kahverengi yerler göreceksiniz. Ben 2 yıl önce Sarıyere ilk geldiğimde bu yerler yemyeşildi ancak şimdi traşlandı ve baktığınızda ne kadar iğrenç göründüğünü fark edeceksiniz.

Köprünün verdiği tahribatı Google Earth uydu görüntülerinden görebileceğiniz gibi 2 yıl önce çekilen Yandex Haritaların panoramik görüntülerini inceleyerek de görebilirsiniz.

Ben 2 yıl önce Sarıyere ilk geldiğimde, linkte gördüğünüz Anadolu kavağındaki Yoros kalesinden sonraki kısım yemyeşildi, bugün kahverengi. http://harita.yandex.com.tr/?ll=29.057733%2C41.165998&spn=0.029354%2C0.004605&z=15&l=map%2Cstv&ol=stv&oll=29.057732749999996%2C41.16599782&ost=dir%3A-301.426535261609%2C1.2413440522500427~spn%3A50.9989423728543%2C31.22132446813646

Bu link de 2 yıl önce 3.köprünün anadolu yakası ayağı. Biraz kayalık biraz yeşillik ama panoramik görüntüye daha uzaktan/Avrupa yakası kıyısından bakarsanız yeşilliğin fazlalığını görebilirsiniz.
http://harita.yandex.com.tr/?ll=29.116597%2C41.200188&spn=0.117416%2C0.018411&z=13&l=map%2Cstv&ol=stv&oll=29.11659736%2C41.20018758&ost=dir%3A-590.2136307191093%2C5.108770064463825~spn%3A90.22806307777206%2C37.02060982421317

3.köprünün yanlış yere yapıldığı ortaya çıkarılan bu ayaklarının verdiği tahribata da şahidim. Bunun için Şehir Hatlarının Sarıyer-Rumelikavağı-Anadolukavağı arasındaki motorunu kullanmıştım. Bu motor, yaz boyu Poyrazköye kadar sefer yapıyor ve tam da köprünün ayaklarının yanından geçiyor. Denizin dalgalı olması ve yüzmeye gelecek insan olmaması nedeniyle Eylül’den itibaren Poyrazköye sefer yok, kavaklar ve Sarıyer arası çalışıyor. Poyrazköy motorunu kullanıp rezilliği gözlerimle gördüm.

Denizden çekilmiş videoları izleyebilirsiniz: http://www.youtube.com/results?search_query=3.k%C3%B6pr%C3%BC+tahribat%C4%B1&oq=3.k%C3%B6pr%C3%BC+tahribat%C4%B1&gs_l=youtube.3...1432349.1435811.0.1436279.17.14.0.2.2.1.418.2744.4j4j3j1j2.14.0...0.0...1ac.1.11.youtube.CwGAn50BEMo

3- KUZEY İSTANBUL ÖLMEDEN ÖNCE

http://t24.com.tr/yazi/kuzey-istanbul-olmeden-once/7215

Bu linkte Kuzey İstanbul ölmeden önce yapmanız gereken 10 güzel şeyin listesi var, göz atın.
Koç Üniversitesi öğrencisi olduğum ve yurtta kaldığım için bahar aylarında geceleri bülbülleri dinleme şansına sahibim. Daha önceden göçmen kuşları da bir grup turistle beraber izlemiştim bölgede. İyi ki yok edilmeden göçmen kuşları gördüm, manzarayı seyrettim, bülbül dinledim, kuzey ormanlarında yürüdüm, boğazın yeşil kıyılarını gezdim diyorum şimdi!

Dahası yaşadığım kampüsten dolayı doğayla, ormanla iç içeyim. Ormandan gün doğumuna, Karadeniz manzarasına, gün doğarken kuşların şafak korolarına, ormana baharın gelişine, kışın ormanı karın örtmesine, ormanda gün batımına, ormandan dolunayın doğuşuna, ormana batışına, yıldızlara, aya ve Sarıyer sahilinde de mehtaba şahitlik ettim defalarca.

Rumelifeneri yolu üzerindeki keskin viraj bölgesinde, Garipçede,Sarıyer sahilde,Sarıyerden Rumelikavağı’na giden yolda,Kavaklar-Sarıyer vapurunda, Kireçburnunda veZekeriyaköye giderken Acarlardan itibaren dönülen yolun orada harika manzara var. Ve ben tüm bunlara bakmaya ya da bunları dinlemeye doyamıyorum! Aşık olduğunuz birisinin yüzüne bakmaya/izlemeye doyamazsınız/kıyamazsınız. Saatlerce onla birlikte olmak istersiniz, o an hiç bitmesin istersiniz ve onlayken de zaman çok çabuk geçer, biter, gider.

İşte benim bakmaya kıyamadığımı yok ediyorlar. Biz doğaya, ormana bakmaya, gece bülbülü, sabah diğer kuşları dinlemeye, göçmen kuşları seyretmeye doyamayalım; siz ranta, paraya doymayın!

4- KÖPRÜNÜN GEREKLİLİĞİ ÜZERİNE

3. köprünün inşaat çalışmaları devam ediyor. 3. köprü için kesilenler sadece ağaçlar değil... Koca bir gelecek kes...


Yakın bir gelecekte de önce 3. havaalanı ve sonra Kanal İstanbul için çalışmalar başlayacak. Bu üç projenin kuzey ormanlarına, İstanbulun su kaynaklarına, kuşların göç yollarına en nihayetinde İstanbul'un geleceğine vereceği zarar çok büyük. Terör, Suriye, her tür sorun çözülür ama bunların geri dönüşü yok!

3. köprü gerekli mi? Yapılması çözüm mü? 3. köprü ve kentsel dönüşüm konusunda herkese "Ekümenopolis" filmini izlemesini tavsiye ediyorum. İnternetten kolayca bulabilirsiniz. Filmin yanında 10 soruda 3. köprü tablosunu incelemenizi ve aşağıda linkini verdiğim yazıyı okumanızı da tavsiye ederim.
10 soruda 3.köprü: http://kuzeyormanlari.files.wordpress.com/2013/08/10soru_a4.jpg
Köprüler, Vapurlar, Ulaşım- Haluk Gerçek / İTÜ İnşaat Fakültesi http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=356034 

Fotosafaride değinilen noktalardan birisi de bölgedeki sisli havaydı. Tam da köprü güzergahının olduğu bölgede kışın ve baharda nasıl sis olduğunu bölgede yaşayanlar ya da yolu Sarıyere düşenler iyi bilir. Öyle ki bir kez sahilinden Sarıyer merkeze gelirken, sadece A.Kavağı-R.Kavağı bölgesinde etkili olan bir sis gördüğümü hatırlıyorum. Bir kez de Sarıyere Boğaz motoruyla gelirken denizin ortasında siste kalmıştım, denizin ortasında ve dört bir yanım sis, ne kara ne denizin ilerisi gözüküyor. Koç Üniversitesi’nde öğrenci olduğum için her kış ve bahar, gece gündüz -özellikle de geceleri – oradaki anormal sise şahidim. Buna kış aylarında bölgeye yağan yoğun karı da ekleyeyim. Nasıl olacak o köprü? Karlı ve sisli havanın çok yoğun olduğu bir bölgeye köprü yapmak hangi aklın ürünü? Engellenecek olan ulaşım, meydana gelecek olan trafik kazaları…

Köprüye karşı olanlar 1.2. köprüyü ve yapılınca 3.köprüyü kullanmasınlar mantığını da anlayamıyorum. Kullanma lan tavrı nedir? Sen köprüyü yaptığında benden çaldığın ağacı, oksijeni, nefesi, kuşları, suları, geleceği bana verebiliyor musun ki konuşuyorsun, benim yaptığımın üzerinden geçme diyorsun? Hem suçlusun, hem güçlüsün ama gün gelir güç halkın eline geçer, suçunun bedelini ödersin!

5- KOÇ ÜNİVERSİTESİ YAPILIRKEN NERDEYDİM?


Gezi Parkı direnişinde hep sordular: “Koç Üniversitesi yapılırken nerdeydiniz?” Cevaplayayım: Ben daha yeni doğmuştum, henüz bebektim! Şu an bu üniversite için ağaç kesilse karşısında olurum. Asıl sen şu an 3.köprü yapılırken neredesin?

Koç Üniversitesi’nde okuyor olmam ve buraya yazdıklarım bir tezat mı, tutarsızlık mı?

Öncelikle; https://www.facebook.com/notes/ko%C3%A7-%C3%BCniversiteliler-dayan%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1/bas%C4%B1na-ve-kamuoyuna-duyuru-09072013/171265946386042

2. olarak; http://gorulmeyenlerdefteri.blogspot.com/2013/06/koc-universitesi-neden-hedefte.html (ve buna ek olarak http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23477364.asp )

Siyasi iradenin üniversiteyi hedef almasının arkasında mağdur edebiyatına devam etmek istemesi vardı. Eylemlerin arkasında Koç var, sermaye bana karşı algısı inşa etmeye çalışmak için hedef seçilmişti. Ve Gezide Divan Otelinin kapılarını açmasına yönelik duyulan kinin ve öfkenin hedefi oldu üniversite.

3. 3. Köprü, bağlantı yolları ve Kuzey Marmara otoyolu, çevresinde yerleşime açılacak bölge, 3.havaalanı, Kanal İstanbul, İstanbulun kuzeyine 2 yeni kent… Bunların katlettiği, katledeceği ağaç miktarı ne kadar, Koç Üniversitesi’nin kapladığı alan ne kadar? Uydudan bakalım: 

http://www.radikal.com.tr/turkiye/uzaydan_3_kopru-1146952 Koç Üniversitesi, 3. köprünün ayakları olarak çizilen kırmızı dairenin hemen solunda, ormanın ortasında kalıyor. Köprünün sırf Garipçe ayağının, Kuzey Marmara otoyolunun ve 3.havaalanının yok ettiği ormanlık bölgenin büyüklüğü Koç Üniversitesi ile asla kıyaslanamaz. Kaldı ki üniversitenin olduğu bölge eskiden maden arazisiydi yani üniversite yapılırken arazisi üzerinde tümden bir yok etme olmadı. Burada derdim ağaç kesimlerini yarıştırmak değil, birisine laf ederken katlarca büyüğüne sessiz kalınması.

4. Uğur Dündar, şu videoda 7.35’ten itibaren Koç Üniversitesi ile ilgili konuşuyor. http://www.youtube.com/watch?v=uGzT2OyhSWY
"Ormanın içindeki üniversite gençlerin doğaya sahip çıkmalarını sağlıyor, doğa sevgilerini körüklüyor". Bu tespiti son derece doğru ve dediğinin canlı kanıtı benim. Bu duruma ve 3.maddeye rağmen diyorum ki: Kesim miktarı ne kadar olursa olsun, kesildikten sonra başka yerde ağaçlandırma yapılmış olsun, avm ile üniversite bir tutuluyor olsun, üniversite için kesiliyor olsun, orada yaşayan öğrencilere doğayı sevdirmiş ve sahiplendirmiş olsun, sebebi sonucu ne olursa olsun ağaçların kesilmesi asla kabul edilemez, elbette yanlış. Koç Üniversitesi’ndeki öğrencinin durumu, yapılmasına karşı çıkıp yapıldıktan sonra o köprülerden geçen insanlar gibi. Ama bu da eksik bir benzetme çünkü Koç’taki öğrencilerin, Koç Üniversitesi yapılırken karşı çıkma şansı yoktu yaşlarından dolayı. Ve hangi üniversite gideceğin de karşıya geçmek için vapuru mu köprüyü mü kullanacağın da seçilebilir bir şey. Ancak Türkiye’nin en iyi üniversitesi olduğuna inandığımız bir kuruma gitmemiz gayet normal. Ve Koç öğrencisinin bu okulda okuması, eleştiri yapamayacağı anlamına mı gelir? Eğer bir öğrenci Koç’ta okumasa tüm sorunlar çözülecek ve ormanlar geri mi gelecektir?


5. Tamam. Sen 28 şubatta nerdeydin, koç üniversitesinde nerdeydin de, nasıl olsa cevabımız var. Ama onu derken vicdanın geziye,3.köprüye bir şey demiyorsa sus. Çünkü önemli olan geçmişteki pozisyonun değil, bugünkü haksızlıklar ve zulüm karşısında aldığın pozisyondur.  Bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltemezsin. Koç’un ağaç kesmesi, yerel yönetimlerin ve siyasi iradenin şu kadar ağaç diktik/dikeceğiz demesi kimseye Gezi’yi yıkma, 3. Köprüyü yapmak için Kuzey Ormanlarını kesme, başka ormanlık alanları katletme hakkı vermiyor.  Başkasının yaptığı yanlışla sen başka yanlışları meşrulaştıramazsın.

6. Ekşi Sözlükte konuyla ilgili yazılanlar:
https://eksisozluk.com/entry/34427230
https://eksisozluk.com/entry/34443237
https://eksisozluk.com/entry/34238934
https://eksisozluk.com/entry/34239274
https://eksisozluk.com/entry/34321764
https://eksisozluk.com/entry/34395023
https://eksisozluk.com/entry/34394926
https://eksisozluk.com/entry/34395696
https://eksisozluk.com/entry/34396546
https://eksisozluk.com/entry/34397379
https://eksisozluk.com/entry/34417557
https://eksisozluk.com/entry/34722701
https://eksisozluk.com/entry/34815300
https://eksisozluk.com/entry/34819394
https://eksisozluk.com/entry/34980045
https://eksisozluk.com/entry/35281125
https://eksisozluk.com/entry/35364779
https://eksisozluk.com/entry/34274860